Bir sonbahar yaprağının düşüşündeydi gidişin..Öyle
solgun,öyle kırık.Mevsimin gereği olsa gerek solduk
aniden.Bittik..Tükendik..Hiç bitmez sanarcasına attığımız kahkahalarımız,sonu
gelmeyen yollarımız,gecenin korkutucu ıssızlığında tek sığınağımız kenetlenen
ellerimiz sondaydı işte.Sonu vardı ya her şeyin hiç inanmadığımız..Hani başı
kabullenip sona ermezdi ya aklımız..Düştük..O yaprak gibi bizde düştük.Son
bahardı artık.Kışımız kapıdaydı.Ardına kadar açmıştı kapısını,bembeyaz etekleri
savruluyordu rüzgarımızdan.Kucakladı bizi acı bir hüzünle.Dahada sokulduk
ona,hüzün kapladı her yanımızı.Üşüdükçe ona sığındık,hüznümüzle ısındık.Ama son
her şeyde var dedik ya hani..Kışın da vardı bir sonu..Bahar kapıdaydı İlkliğini
bile hatırlayamadığımız ilkbahar gelmişti sonunda.Yavaştan ayrıldık hüznümüzün
sıcacık kucağından.İnanamadık bahara. Kazma kürek yakmaya hazır,çıkarttık
başımızı kapıdan.Gözlerimizi boyarmış gibi bir hali vardı sanki.İnanamadık
hayatın siyah ve beyazdan başka rengi olduğuna.Varmış kuşların cıvıltısıyla
anladık.Bir çocuğun umutla koşuşturmasında anladık.Bir uçurtmanın sessizce
süzülüşünden anladık.Yazın yaklaştığını o zaman anladık.Yosun kokusunun
hafiften bir gitar tıngırtısıyla buluştuğu yerde.Bu sefer biz kucakladık
yazı.Tüm planlarımızı ona erteledik çünkü.Tek umudumuz oydu çünkü.Yaz demek
çoğu lugatta sevgi,cıvıltı,enerji demekti çünkü.Nasibimizi almadık değil yazdan
. Aşkı renksiz ama bir okyanus kadar
derin gözlerde tattığımda anladım.. Yaz demek bir nevi aşk demekti çünkü..